Güncel Sendika Haberleri

26 Ekim, 2017

CUMHURİYET SAHİPSİZ DEĞİLDİR!

CUMHURİYETE SALDIRANLARI DEŞİFRE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Kişisel sosyal medya hesabından açıkça Cumhuriyet’e saldıran Pamukkale İlçe Milli Eğitim Müdürü Zekeriya Çamlıbel’in “onurunu kırdığı” gerekçesiyle önceki dönem Denizli Şube Başkanımız ve Denetleme Kurulu Başkanımız Kadem Özbay hakkında açılan davadan beraat kararı çıktı.

Çamlıbel’in sosyal medya üzerinden yaptığı “İlk kez ülkemizi geri almak için bu kadar yaklaştık. Bu 90 yıl sonraki ilk dönüm noktamız” paylaşımı geçtiğimiz Şubat ayında Kadem Özbay tarafından gündeme taşınmıştı. Çamlıbel, hakkındaki suç duyurularının tamamını aşıp görevine devam ederken Kadem Özbay hakkında, Çamlıbel’e hakaret ettiği gerekçesiyle açılan dava bugün Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya Kadem Özbay’la birlikte Genel Başkanımız Orhan Yıldırım, Genel Sekreterimiz Ebru Sungar, Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Hasan Kütük, Genel Merkez Avukatımız Burak Sabuncu, Denizli Şube Başkanımız Namık Kemal Aydoğan, Aydın Şube Başkanımız Yener Bozkurt ve İzmir Bölge avukatlarımız katıldı.

Savunmasında; “Mustafa kemal Atatürk’ü, devrimlerini ve kurduğu cumhuriyeti korumak ve geliştirmek her öğretmenin temel görevidir. Eğitim-İş tüzüğünde de açık şekilde yer bulan bu ilkeleri bedeli ne olursa olsun savunmak da tüm Eğitim-İşlilerin boynunun borcudur. Ben basın açıklamamda kullandığım tüm ifadeleri aynen burada da yineliyorum. Bu uğurda da her türlü bedeli ödemeye de hazırım. Cumhuriyet ve kazanımları, Atatürk ve devrimleri benim için eşim kadar, oğlum kadar, anne ve babam kadar kutsaldır, değerlidir. Bunlara karşı yapılan saldırı nereden gelirse gelsin her türlü bedeli göze alarak karşısında durmaya bundan sonrada devam edeceğim. Hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını dahi kabul etmediğimizi, eğer ki suçsa;  eğer ki Mustafa Kemal Atatürk’e, devrimlerine ve Cumhuriyete saldıranlara, toplumun bir kesimini düşman ilan edenlere, kin ve nefret aşılayanlara, aymazlara karşı durmak, söz söylemek suçsa ben bu suçu işlemeye devam edeceğim” diyen Özbay’ın beraatine karar verildi.

Genel Başkanımız Orhan Yıldırım’ın Denizli Adliyesi önünde yaptığı basın açıklaması metni şöyle:

“Hatırlayacağınız üzere; bu senenin başında Denizli'nin Pamukkale ilçesinin Milli Eğitim Şube Müdürü Zekeriya Çamlıbel, kişisel sosyal medya hesabından açıkça Cumhuriyet’e saldırmış ve hatta Cumhuriyet’e ortak biçimde saldırılmasına yönelik ifadeler paylaşmıştı.

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün inşa ettiği eğitim sisteminin bekçisi olması gereken MEB’in yöneticilerinden biri olan Çamlıbel, şunları paylaşmıştı:

İlk kez ülkemizi geri almak için bu kadar yaklaştık. Bu 90 yıl sonraki ilk dönüm noktamız. Ya sandıkları patlatıp Osmanlı'nın torunları olarak masaya yumruğumuzu vurup sahaya ineceğiz ya da bir 90 yıl daha sürünmeye devam edeceğiz. Ne diyordu İmam-ı Şafi Hazretleri: “Fitne zamanı, düşman oklarını takip edin, o sizi Hakka götürür” 

Bu hadsiz paylaşıma ilk tepki gösterenlerden birisi de o dönem Denizli Şube Başkanı olan yoldaşımız Kadem Özbay oldu. Kadem Özbay, sadece tepki göstermekle kalmamış, bu paylaşımı İl Milli Eğitim Şube Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Eğitim Bir-Sen İlçe Başkanı ve bazı okul müdürleri ile müdür yardımcılarının da beğendiğini kamuoyuna duyurmuştu.

Eğitim-İş olarak Çamlıbel’in bu paylaşımı hakkında suç duyurusunda bulunduk ve yargılanmasını talep ettik. Birçok benzer örnekte olduğu gibi başvurumuz sonuçsuz kaldı ve yargılanmasına gerek duyulmadı.

Fakat bu haksız mutlu son bile Çamlıbel’e yetmemiş olacak ki, yargıdan bulduğu bu yüzle karşı atağa geçti.

Sonuç: Kadem Özbay’a, Çamlıbel’in onurunu kırdığı gerekçesiyle dava açıldı!

Peki yoldaşımız Kadem Özbay, ne demiş de Cumhuriyet’e hakaret eden bu şahsın, “onuru”nu kırmış? Söyleyelim, o dönem gösterdiği tepkiyle Eğitim-İş’in Cumhuriyet düşmanlarına karşı duruşunu göstererek göğsümüzü kabartan Özbay, şunları belirtmişti: “Bu paylaşım hastalıklı düşüncenin ürünüdür. Bu paylaşım, Anayasa’ya aykırıdır ve suçtur. Hainliktir. Bugün bu Cumhuriyet düşmanı açıklamaları yapanlar, eğer Kurtuluş Mücadelesi’nin verildiği dönemde yaşasalardı gözlerini kırpmadan emperyalistlerle işbirliği yapabilirlerdi.”

İşte bu haklı tespit, ne acıklı ki dava konusu olmuştur.

Eğitim-İş olarak ilan ediyoruz: bu açıklamanın altına imzamızı attık, yine atıyoruz.

Bu hain paylaşım münferit değildir. Ulusal bayramlarımızın kutlanmasına dair okullardaki teamülleri kaldıran, müfredattan Atatürk’ü ve inkılaplarını çıkaran, devletin laik olamayacağını açıkça ilan eden AKP’nin gerici politikalarıyla örtüşmektedir.

Dolayısıyla bu paylaşımı beğenenler, sadece sosyal medyadaki “beğen” butonuna basanlar değil, bu şahsı cezasız bırakanlar, hâlâ o koltukta tutunanların tümüdür.

Ama bilinsin ki, ne şimdilik devranın onlardan yana gibi görünüyor olması, ne de hakkımızda açılan bu garabet davalar bizi yıldırmayacak.

Eğitim-İş her koşulda ve şartta eğitimdeki gericileşmeye karşı ve Atatürk ilke ve devrimlerinden taviz vermez mücadelesine devam edecektir.

Eğitim-İş’in ve yönetim kadrolarının görüşleri nettir. Eğitim-İş Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyet’in değerlerine bağlı bir emek örgütüdür.

Cumhuriyet’e saldıranları deşifre etmek suçsa, bilinsin ki biz bu suçu işlemekten asla yılmayacağız.