Güncel Sendika Haberleri

05 Ağustos, 2013

DİKTATÖRLÜK MAHKUM DEMOKRASİ YAKIN

Kamuoyunda “Ergenekon Davası” olarak bilinen ve baştan sona AKP’nin yönlendirmesiyle sürdürülen siyasi davanın karar duruşmasında cezalar açıklandı. Tamamen siyasi olan bu davada, ülkemizin aydınları, gazetecileri, yazarları, siyasetçileri, milletvekilleri, askerleri; varlığı kanıtlanmamış bir örgüte üye olmakla suçlandılar ve ceza aldılar.

AKP muhalifi oldukları için yıllardır günahsız Silivri zindanında ömür çürüten gözü pek vatanseverlere beraat verilmesini beklemiyorduk elbette. Demokrasinin askıya alındığı dönemlerde, muhaliflerin sırf muhalif oldukları için yargılandığı davalarda adaleti tecelli ettirme kaygısı güdülmez. Aksine, toplumu korkuyla zapt etme arayışının ürünü olan bu tür davalarda adaletin değil, intikamın peşinde olunduğu mesajı son derece görkemli bir şekilde sunulur. Bu davalarda şekil kitaba uygun olsa da, esas ne kitaba ne de vicdana uygundur.

Halkın adaleti yerine “devlete egemen olanların adaletini” sağlamak için kurulan DGM’nin, isim değiştirmiş hali olan Özel Yetkili Mahkemeler eliyle yapılan yargılama ve verilen cezalar toplum vicdanında derin yaralar açmıştır.

AKP’nin ve savcıların, Ergenekon adını verdiği sözde terör örgütünün varlığını kanıtlayan delilleri, eğer gerekçeli kararda görürsek mahkemeyi de AKP’yi de ayakta alkışlayacağız. Delil bir yana “emare” düzeyindeki bulgular dahi olsa kabulümüzdür, tüm önyargılarımızı bir kenara atarak sözümüzü tutacağız. Genç yaşlı masum bedenleri diri diri Sivas’ta yakanlara kol kanat gerenlerin “Sivas’ın günahını, Sivas için gözyaşı döken yurtseverlerin üzerine yıkma girişimin delili ya da emaresi olabilir mi? Ya da Cumhuriyet Gazetesi’ni var eden İlhan Selçuk’un ve Mustafa Balbay’ın Cumhuriyet Gazetesini bombalattığının delili ya da emaresi?...

Demokrasi ve cumhuriyet sevgisinin bedelini özgürlükleri ile ödeyenlerin suçlu olmadığını AKP’liler de biz de çok iyi biliyoruz ve çok yakın bir zaman da hepsinin özgürlüklerine kavuşacaklarını da. Sırf kendilerine muhalif oldukları için yurtseverlere devlet gücüyle zulmederken; Anayasal düzeni yıkmak için oluk oluk kan döken terör örgütünü omuzlarına alanlar ektikleri rüzgarı, demokrasinin sağlıklı işleyeceği bir sistemde “fırtına” olarak biçecektir.

Siyasi iktidar bilmelidir ki, hiçbir hukuksuzluk tarihte karşılıksız kalmamıştır ve bundan sonra da kalmayacaktır.

                                                                                                                                                                        MERKEZ YÖNETİM KURULU