Güncel Sendika Haberleri

31 Mart, 2011

EĞİTİM-İŞ'TEN YİNE BİR HUKUK ZAFERİ: TÜRKİYE'NİN ONURLU EĞİTİMCİLERİ VE ONURLU YARGIÇLARI YOKSUL ÖĞRENCİNİN YANINDA...

 

Milli Eğitim Bakanlığı, 18.12.2008 tarih ve 7306 sayılı genelge ile on binlerce yoksul aile çocuğunun yararlandığı, “Seviye Belirleme Sınavlarına Hazırlık”, “Örgün Eğitime Destek”, “Türkçe”, “Matematik” gibi yetiştirme kurslarının kapatılması; ÖSS, kolejlere hazırlık, yatılılık ve bursluluk sınavlarına hazırlık vb. gibi hazırlık kurslarının ise özel eğitim kurumlarının (özel dershanelerin) olmadığı yerlerde nüfus yoğunluğu büyük olan yerleşim birimlerinde en fazla iki, diğer il, ilçe ve beldelerde ise bir kurs olacak şekilde sınırlandırılması uygulamasını hayata geçirmişti.

Genelge öncesinde yoksul öğrencilerimiz, özel dersane ücretlerinin yaklaşık % 10’u karşılığında -bazen de hiçbir ücret ödemeksizin- Halk Eğitim Merkezi kurslarından yararlanabilmekteydi. Bu sayede eğitimde fırsat eşitsizliğinin yarattığı olumsuzluk bir ölçüde yoksul öğrenci lehine dengelenmeye çalışılıyordu. Bu sistemde, kurs merkezinin personel dahil tüm giderleri ise kurs gelirlerinden karşılandığı için uygulamanın kamuya hemen hiç maliyeti de yoktu.

Ancak okullara elektriği parayla satan, genç kuşakları devlet okulu yerine özel okula, mümkün olmaması halinde din istismarcılarının kucağına atmaya koşullanan anlayışın yoksula ve düşük gelirliye verilen bu yaşamsal destek gözüne battı.

Sendikamız hukuka ve hakkaniyete aykırı düzenlemeyi yargısal mercilerin huzuruna taşımıştı. Danıştay başlangıçta yürütmesini durdurduğu düzenleme hakkında nihai kararını vererek düzenlemeyi tamamen iptal etti.

Verilen kararla birlikte çocuklarını özel dersanelere gönderecek ekonomik güçleri olmayan yoksul aileler borç sarmalı ile tarikat istismarı arasında tercih yapma zorunluluğundan kısmen de olsa kurtulmuşlardır.

Kararın devleti sevk ve idare eden anlayışa verdiği büyük dersler var.

Ülkenin onurlu öğretmenleri ve onurlu yargıçları devlete yoksul aile çocuklarına sahip çıkma sorumluluğunu bir kez daha hatırlattı.

Verilen karar Eğitim İş’in varlık sebebini, kurumsal duruşunu net biçimde ortaya koyan yüz akı bir karardır.

Henüz bir-kaç gün önce açıklamıştık: Manisa’nın özellikle yoksul ailelerin yaşadığı mahallelerinde kamuoyunun gündeminden düşmeyen cemaate yakın yapılarca “Okuma Salonları” adı altında ilköğretim öğrencilerine yönelik ücretsiz etüt merkezleri açıldığını ; görünürde okuma salonu olan bu yerlerde öğrencilerin derslerine, ödevlerine “abi”’ler ve “abla”ların yardım ettiğini ; bu abi ve ablaların yoksul öğrencilere bilgilerini karşılıksız sunmadıklarını, onlara Fethullah Gülen’in kitaplarından ödül vaadiyle sınava tabi tuttuklarını ; işi iyice abartıp aynı sınava “umre” ödülü vaadiyle velileri de soktuklarını…Ve demiştik ki aynı açıklamada, “devletin yoksul yurttaşına sağlıklı bir eğitim sunamamasından kaynaklanan yokluk ve yoksulluk sömürüsüne dayalı bu din istismarı karşısında söyleyecek söz bulamıyoruz.”

Çağdaş ülkelerde iktidarları sarsacak bu tablo ile ilgili olarak devletin bakanından, valisinden, savcısından ses çıkmadı. Ne yazıktır ki, basın yayın organları da bu önemli gelişmeyi görmezden gelmişlerdir.

Karanlığa direnmek sadece Anadolu’ya değil, bütün dünyaya ışık saçmış Büyük Önderi’ni kendisine rehber edinmiş devrimci eğitimcinin doğasında vardır…

Eğitim-İş, yaşanan her türlü haksızlık ve hukuksuzluğun takipçisi olmaya devam edecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Merkez Yönetim Kurulu

Danıştay kararını indirmek için tıklayınız.