Güncel Sendika Haberleri

21 Mart, 2009

NİTELİKLİ EĞİTİM NİTELİKLİ ÖĞRETMENLER YETİŞTİRMEKLE MÜMKÜNDÜR

 

Türkiye’de nitelikli öğretmen yetiştirme alanında çok önemli bir boşluğu dolduran, öğretmen hareketinin gelişiminde son derece önemli payı olan Öğretmen Okullarının kuruluşunun 161. yıldönümünü kutluyoruz. İlk kez bugünkü anlamda çağdaş öğretmen yetiştirmek için 16 Mart 1848'de "Darülmuallimin" adında bir öğretmen okulu açılmıştır.

Medreselere alternatif olarak kurulan Rüştiye mekteplerine Batılı anlamda öğretmen yetiştirmek için açılan Darülmuallimin'in kuruluşunun ardından, 161 yıl geçmiş olmasına karşın, bugün eğitimin en önemli sorunlarından biri öğretmen yetiştirmedir.

161 yıllık tarihi gelişim sürecinde öğretmenlik mesleği olumlu yönde ilerlemeler kaydetse de, günümüzde öğretmen ihtiyacının yeterli sayıda ve nitelikte karşılanamadığı ortadadır. Gün geçtikçe de öğretmenin ve eğitimin önemi artmaktadır. AKP iktidarı döneminde cemaat ve tarikatların etkisinde kalan eğitim ve okullarının adeta medreseleştirilmeye çalışılmaktadır.

Öğretmenlik özel bir eğitimden geçilmesini zorunlu kılacak kadar önemlidir ve uzmanlık gerektiren onurlu bir meslektir. Öğretmen yetiştirme politikası eğitim sisteminin en ciddi konusu olmasına rağmen ülkemizde bu iş adeta bir deneme tahtası haline getirilmiştir.

Bilindiği gibi ülkemizdeki “Öğretmen yetiştirme” süreci, köy enstitüleriyle dünyada önemli  bir model oluşturmuştur. Türkiye’nin ve toplum koşullarını esas alan bu öğretmen yetiştirme anlayışı çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşturulmasında çok önemli bir atılım yaratmıştır. Bugün öğretmen yetiştirme, pek çok eksikliğine karşın, esas olarak eğitim fakülteleri aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Ancak, üniversiteler bünyesinde yer alan eğitim fakülteleri gereken değeri ve ilgiyi görmemektedir.

Bir diğer önemli sorun ise öğretmenlik eğitimi almayan, eğitim fakültelerinden mezun olmayanların öğretmen olarak görevlendirilmesidir. Öğretmen olarak yetişmeyen özellikle veteriner, ziraat fakülteleri, su ürünleri v.b. alanlarından mezun olanlar ücretli, sözleşmeli, vekil öğretmen olarak görevlendirilmekte, ülkemizin geleceği olan çocuklarımız ehil olmayan ellere bırakılmaktadır.

Öğretmen görevlendirmelerinde görevlendirmelerin mutlaka kadrolu olması ve branşında eğitim görmüş öğretmenlerin atanması eğitimin kalitesinin sağlanması açısından bir zorunluluktur.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk "Öğretmenler, sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır", "Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir." sözleri ile öğretmenlik mesleğinin önemini vurgulamış, öğretmenlerin ağır bir sorumluluğu olduğunu ifade etmiştir.

Nitelikli eğitim ancak nitelikli öğretmenler yetiştirmekle mümkündür. Ülkenin geleceği, iyi yetişmiş ve mesleğinde söz sahibi öğretmenlere bağlıdır.

Özellikle son yıllarda yürütülen politika ve uygulamalarla Türkiye’de öğretmenlik mesleğinin saygınlığı her geçen gün biraz daha azalmaktadır. Öğretmenlik mesleğinin sorunları, toplumun ve bireylerin tümünü, kısacası herkesi ilgilendirir. Çünkü toplumların kalkınmasında ilerlemesinde eğitim ve öğretmen çok önemli bir yer tutmaktadır. “Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma” hedefine ulaşmanın yolu eğitimden geçmektedir. Öğretmenlik mesleği, hak ettiği saygınlığa bir an önce kavuşturulmalıdır.

Yüksel ADIBELLİ

Eğitim-İş Genel Başkanı