Güncel Sendika Haberleri

07 Şubat, 2017

VARLIK FONU ADIYLA YENİ YAĞMALAMALARA HAYIR

Hazinede bulunan kamu sermayeli şirketler ile özelleştirme programında bulunan bazı şirketlere ait hisseler; Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Varlık Fonu’na devredildi. 

Bakanlar Kurulu Kararı'yla yapılan devirde Ziraat Bankası, Borsa İstanbul, BOTAŞ, PTT, TPAO, TÜRKSAT, ETİ Maden, Halk Bankası, THY, Çaykur ve  birçok arazi Varlık Fonu’na aktarıldı. Ayrıca Savunma Sanayii Destekleme Fonuna ait 3 milyar TL kaynağın “3 ay sonra geri ödenmek” şartıyla Varlık Fonu’na aktarılması da kararlaştırıldı.

Böyle bir fonun oluşturulması akıllara birçok soru işareti getirmektedir. KHK ile kurulan Varlık Fonu’nun tüm işlemleri Meclis kararı olmaksızın Sayıştay, TBMM ve Kamu İhale Kurumu denetimlerinin dışına çıkarılmıştır. Böylece siyasi iktidar, Meclis ve Sayıştay denetimi olmaksızın Fona aktarılan kamu kurumlarını kişisel ve siyasal çıkarları doğrultusunda kullanabilecek ve hiçbir şekilde denetlenemeyecektir. Varlık Fonu, referandum öncesi kaynak oluşturmak için Türkiye Cumhuriyeti’nin özelleştirmeler sonucu elinde kalan son milli varlıklarının yandaşa sorunsuz, denetimsiz peşkeş çekileceği iflas masasıdır.

Varlık Fonu’nun Yönetim Kurulu’na seçilen kişilere baktığımızda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kontrolünde Hazine’ye paralel bir yapı oluşturulacağı, devletin denetiminden çıkarılan kamu kurumlarının doğrudan saraya bağlanacağını görmekteyiz. Yani başkanlık sistemi ile getirilmesi planlanan tek adam rejiminin adeta ekonomik altyapısı oluşturulmaktadır.

Geçmişte kurulan fonların sermayeye nasıl para biriktirip, çalışanları mağdur ettiğini çok iyi biliyoruz. Özelleştirmeler kamu çalışanları için iyileşmeyen bir hastalık olarak kabul edilirse, fon adı altındaki yapılanmalar da adeta bir ölümdür. Sınırsız bir örtülü ödenek olarak, Sayıştay denetiminin dışında-devlet bütçesine paralel-yeni bir bütçe, yeni bir maliye oluşturuluyor. Yeni ve büyük bir yağmalamanın alt yapısı oluşturulurken sessiz kalınmamalıdır. Dolayısıyla tüm sendikalar ve çalışanlar bu duruma sert tavır koymalı, net şekilde hayır demelidir.

Siyasi iktidarı uyarıyoruz; halkın alın terinden toplanan vergilerle ve yılların birikimiyle oluşturulan kamu kaynaklarını talan etmeye, bedelini de yoksulluk ve açlık sınırında yaşayan milyonlarca vatandaşın sırtına yüklemeye hakkınız yoktur!  

MERKEZ YÖNETİM KURULU