Özlük-Hukuk Açılan Davalar

TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ İLE İLGİ YÖNETMELİK DÜZENLEMELERİNİN İPTALİ İSTEMİYLE DANIŞTAY’DA DAVA AÇTIK

5 Ağustos 2015 tarihinde ve 29436 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in hem kanuna hem de Anayasa’ya aykırı düzenlenmiş hükümlerini yargıya taşıdık.

Anayasa’nın ikinci maddesinde ifadesini bulan hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayan, temel hak ve özgürlükleri yok sayan, hak arama özgürlüklerinin önünü tıkayan, barışçıl amaçlı gösterilere bile tahammül edemeyen ve yasayla düzenlenmesi gereken hususları yönetmelikle düzenleyerek kolluk kuvvetleri amirleri ile mülki amirlerin yetkisine terk eden Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri ile ilgi yönetmelik düzenlemelerini, yasal ve Anayasal dayanaklarından yoksun olması ve yasal dayanağı olarak gösterilen hükümlerinin de ilgili yasa maddelerinin Anayasa’ya aykırı olması  nedeniyle; belirtilen düzenlemelerin iptali ve dayandığı yasa hükümlerinin de itiraz yoluyla Anayasa Mahkeme’sine götürülmesi talebiyle üyelerimiz adına menfaat ihlali oluştuğundan Eğitim-İş olarak  Danıştay nezdinde dava açtık.

Devletçe yapılacak hukuki düzenlemelerin öncelikle hukuk devleti ilkesiyle çelişmeyeceği; hatta çatışmayacağı gözetilmelidir. Bu nedenle Anayasa’nın hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayan hukuki düzenlemeleri nedeniyle menfaatleri ihlal edilen gerçek ve topluluk tüzel kişilerinin konuyu yargı denetimine taşımaları hukuk devleti ilkesinin doğal sonucudur.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, çoğulcu demokrasilerde farklı düşüncelerin ortaya çıkması, korunması ve yayılmasını güvence altına almaktadır. Bu kapsamda, kendine özgü özerk işlevine ve uygulama alanına rağmen, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. İfade özgürlüğünün siyasi ve kamu yararını ilgilendiren konularda sınırlandırılmasının daha dar kapsamda uygulanması Anayasa Mahkemesi’nin de kabulündedir. Nitekim ; “Toplantı ve ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılmasına yönelik önleyici nitelikli radikal tedbirler, … eylemlerin yasadışı olduğu durumlarda dahi, demokrasiye zarar verir. Hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir toplumda, mevcut düzene itiraz eden ve barışçıl yöntemlerle gerçekleştirilmesi savunulan siyasi fikirlerin, toplantı özgürlüğü ve diğer yasal araçlarla kendisini ifade edebilmesi imkânı sunulmalıdır.”  görüşünü benimseyen Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü” hakkını kısıtlayan daraltan; hatta ortadan kaldıran düzenleme ve uygulamalar hem Anayasal metinlere hem de uluslararası antlaşmalara aykırıdır.

2911 sayılı “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’te değişiklik yapan son değişikliklerin yer aldığı yönetmeliğin aşağıda belirtilen hükümleriyle ilgili,

·         2’nci maddesi ile 2’nci maddesine (j) bendiyle eklenen “ İrtibat kurulu düzenlemesinin,

·         4’üncü maddesi ile değiştirilen 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının  (e), (f), (g) ve (j) bentleriyle getirilen düzenlemelerin,

·         8’inci maddesi ile  değiştirilen 16’ncı maddenin (1) inci fıkrasının (l) bendinde yer alan ”Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, katılımcıların ve konuşmacıların ses ve görüntüleri kolluk tarafından yapıldığı belli olacak şekilde kaydedilebilir. Elde edilen kayıt ve görüntüler şüphelilerin ve suç delillerinin tespiti dışında bir amaçla kullanılamaz.” ibarelerinin,

·         3’üncü maddesi değiştirilen 3’üncü maddesinin tamamının ve bu maddenin dayanağı olan 2911 sayıl yasanın 6’ncı ve 22’nci maddelerinin somut norm denetimi yolu ile itirazen Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi,

·         10’uncu maddesi ile değiştirilen 23’üncü maddesinin (1) inci fıkrasında yer alan “Belirli bir toplantıyı bir ayı aşmamak üzere erteleyebilir veya suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması halinde yasaklayabilir.” ibaresinin ve bu maddenin dayanağını oluşturan 2911 sayılı yasanın 17’nci ve 19’uncu maddelerinin somut norm denetimi yoluyla itirazen Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi,

Talepleriyle Danıştay nezdinde “Yürütmesinin Durdurulması İstemli İptal” dava açtık.