Kuruluşumuzun 14. yıldönümünü İzmir’de düzenlediğimiz etkinliklerle kutladık.
Genel Başkanımız Orhan Yıldırım, Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Şube ve İl Temsilcilik Başkanları, ilk olarak Konak Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.
Ardından Genel Başkanımız Orhan Yıldırım, Genel Sekreterimiz Ebru Sungar, İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım ve İzmir 2 No’lu Şube Başkanımız Ahmet Cangı, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi ve Şube Müdürü üyemiz Hasan Metin Küçük’ü ziyaret etti.
Akşam gerçekleştirilen kutlama programı saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. Eğitim-İş Kurucuları, Şube ve İl Temsilcilik Başkanları ile Yönetim Kurulu Üyeleri, Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık, Kurucu Genel Başkanımız Yüksel Adıbelli, demokratik kitle örgütleri temsilcileri ve çok sayıda üyemizin katılım sağladığı etkinlikte, Eğitim İş’in 14. yılı için hazırlanan sinevizyon izlendi.
İzmir Şubelerimiz adına İzmir 1 No’lu Şube Başkanımız Adem Yıldırım’ın açılış konuşmasının ardından Genel Başkanımız Orhan Yıldırım, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Yıldırım, Eğitim-İş’in 14 yıl önce, Mustafa Necati’nin devrimciliğinden, TÖS'ten, TÖB-DER'den, Köy Enstitülerinden, Fakir Baykurt’tan devralınan azim ve mücadele gücüyle kurulduğunu vurguladı ve şöyle konuştu:
“Laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimin askıya alınmaya, Cumhuriyet eğitim sisteminin ve oluşturduğu kültürün tasfiye edilmeye çalışıldığı, Atatürk devrim ve ilkelerinin yok edilmek istendiği bir süreç yaşanmaktadır.
Eğitim-İş tam da böyle bir dönemde, AKP iktidarına karşı yürütülen muhalefetin demokratik ve meşru mücadeledeki en önemli direnç merkezlerinden biri haline gelmiştir.
Tüm bu olumsuzluklara karşın örgütümüz emek, demokrasi, özgürlük ve ülkeye sahip çıkma mücadelesinin hep içinde, hep önünde olmuştur. Eğitim-İş’in böyle bir süreçte mücadele alanı içinde olması, emeğimiz, ülkemiz ve ulusumuz açısından çok büyük bir anlam ve önem taşımaktadır.
Cumhuriyet'imize, emeğimize, demokrasimize saldırıların daha da arttığı bu günlerde, mirasçısı olduğumuz devrimci mücadele geleneğinin omuzlarımıza daha fazla sorumluluk yüklediğinin bilincindeyiz.
Emperyalistlere, faşistlere, bölücülere karşı sarsılmadan sergilediğimiz dik duruş, bizim tarihsel sorumluluğumuzdur.
Eğitim-İş, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim neferlerinin kalesidir. Ve bu kale dimdik ayakta kaldığı sürece Cumhuriyet'in aydınlanma devrimlerine içten ve dıştan yapılan hiçbir saldırı amacına ulaşamayacaktır.
Mücadelemiz, ilk kuruluş gününün heyecanı ve yarın ne olacağının bilinciyle sürecektir.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Yaşasın Eğitim-İş!
Yaşasın Birleşik Kamu-İş!”