Eğitim-İş olarak, Atatürk'ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını, egemenliğini, ulus ve ülke bütünlüğünü, laik düzeni, demokratik ve ulusal eğitim değerlerini korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için mücadele etmek üzere çıktığımız yolda 6 yılı ardımızda bıraktık.
17 Ekim 2005’ten bu güne geçirdiğimiz altı yıllık süreçte karanlığa sürüklenen ülkemizin ve günden güne yoksullaşan halkımızın, eğitim çalışanlarının umudu olmak, Aydınlanma Devriminin ışığını yeniden Anadolu’ya yaymak, aklı özgürleştirmek ve bilimi yaşamda egemen kılmak, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğine, emeğimize sahip çıkmak için düştük yollara. Biliyoruz ki, yolumuz çetin, engebeli ve zorluklarla dolu. Ama yılgınlık yok. Çünkü biz biliriz ki, “durmak düşmektir.” Onun için kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz.
Encümen-i Muallim’den, TÖS’den, TÖBDER’den devraldığımız köken, birikim ve cesaretle, Köy Enstitüleri ile Fakir Baykurt’un yurtsever ve mücadeleci ruhunu birleştirerek yeniden kurduğumuz Eğitim-İş’imizi, yurdumuzun dört bir tarafında eğitim çalışanlarıyla kucaklaştırdık. Gözlerimizdeki mutluluğun pırıltısını, yüreğimizdeki coşkuyu ve heyecanı birbirimizle paylaştık. Cehalete, yoksulluğa, yolsuzluğa, karanlığa karşı mücadele ettik.
Mustafa Kemal’in devrimciliğinde ülkeye ışık olan Cumhuriyetin savunucusu, bilim ve eğitim emekçilerinin temsilcisi Eğitim-İş olarak, barış, hoşgörü ve kardeşlik içinde bir emek mücadelesinden doğacak birlik ve beraberliği yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz… Yolumuz açık olsun…
Merkez Yönetim Kurulu