19 Haziran Cumartesi günü Hakkari Şemdinli kırsalında hain, eli kanlı teröristlerin saldırıları sonucunda 11 yurtsever vatan evladı, bu ulusun geleceği fidanlarımız kahpece katledilmişler, şehit edilmişlerdir. 15 askerimiz de yaralanmışlardır. Babalar Günü’nde babalar ve anneler yine gözyaşı dökmüşler, mutlu olmaları gereken bu günde çok büyük üzüntü yaşamışlardır.
Emperyalist güçlerin, başbakanımız R. Tayyip ERDOĞAN’ın eş başkanı olmakla övündüğü ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) uygulanmasında özellikle ülkemize karşı kullanılan PKK terör örgütü, bazı istihbarat örgütlerinin de yönlendirmesiyle özellikle son küresel ve bölgesel gelişmeler bağlamında Türkiye’nin başında Demokles’in kılıcı gibi kullanılmaktadır.
AKP iktidarının hesapsız kitapsız sadece oy kaygısıyla ortaya koyduğu açılım-saçılım projeleri de teröristleri cesaretlendirmiştir. Bunun en çarpıcı örneğini de Habur’da teröristlere karşı gösterilen tavır oluşturmaktadır. Mahkeme onların ayağına götürülmüş, bu teröristler “pişman değiliz” demelerine karşın pişmanlık yasasından yararlandırılarak serbest bırakılmışlardır. Teröristleri cesaretlendirip azdıran bu açılım saçmalığı, şehitlerimize de şehit ailelerine de ulusumuza da bir hakarettir. Elbette günü geldiğinde halkımız bunun hesabını AKP’den soracaktır.
AKP’nin ve başbakan R.Tayyip ERDOĞAN'ın son zamanlarda izlediği dış politika ve tutarsız yaklaşımlar, Filistin’le ilgili olarak Gazze’ye ve Hamas’a gösterilen ilginin kendi ülkemize, şehitlerimize gösterilmemesi, hamasi söylevlerle olayların geçiştirilmesi, teröristlerle mücadelenin sadece askerlere ve emniyet güçlerine havale edilmesi yaşadığımız bu kanlı terör olaylarının böylesine vahim bir sonuca ulaşmasına neden olmuştur. Elbette Türk ulusu, Atatürk’ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti, mazlum ulusların yanında olacaktır; ancak öncelikle saldırıya uğrayan kendi vatan topraklarına ve askerlerine sahip çıkmak zorundadır.
Hükümet daha kapsamlı ve daha kararlı önlemleri bir an önce almalıdır. Muhalefetle de işbirliği yapılarak birlik ve bütünlük içinde terörü bertaraf etmenin yolları mutlaka aranıp bulunmalıdır. Ülkemizin güvenliğini tehdit eden Kuzey Irak ve Kandil’deki terör yuvaları dağıtılmalıdır. Siyaseten de bölgenin yöneticileri ve Irak yöneticileri ciddi olarak uyarılmalıdır. Aksi takdirde ulus olarak şehit cenazesi uğurlamaktan, gözyaşı döküp hayıflanmaktan başka herhangi bir şey yapamaz hale geleceğiz. Bu yaşananlar, bir iç savaşın gerçekleştirilmesi için uygulanan sinsi planın habercisidir. Ulusal birlik ve bütünlüğümüz, üniter devlet yapımız çok ciddi bir tehdit altındadır.
Eğitim-İş Sendikası olarak hükümeti bir an önce daha duyarlı ve daha tutarlı olmaya, gerekli her türlü önlemi almaya davet ediyoruz. Kanlı terör örgütünü bir kez daha şiddetle ve lanetle kınıyoruz. Bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyoruz. Şehit ailelerinin ve ulusumuzun başı sağ olsun.
Genel Merkez Yönetim Kurulu