Güncel Sendika Haberleri

22 Nisan, 2010

BAĞIMSIZLIK VE ULUSAL EGEMENLİK TÜRK HALKININ ONURUDUR.

 

Bağımsızlık şölenimizin ve ulusal egemenliğimizin 90. yılını coşkuyla kutluyoruz. Tarifi olanaksız bir coşku ve kararlılık bu. 

Demokrasimizin beşiği olan TBMM, Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarında top seslerinin yankılandığı, ateş, kan ve barut kokularının sardığı bir ortamda kurulmuştur. Ulusumuzun kaderini tayin eden savaş kararları bile bu mecliste tartışılarak alınmıştır. 

Şimdi ise aldığı %47 oyla TBMM’nin %62’sini ele geçiren ve demokrasi havarisi kesilen AKP tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin yıkım kararı alınmaktadır. Başta anayasa değişikliği olmak üzere Lozan’da sahip olduğumuz hakları ortadan kaldıran yasa değişiklikleriyle hızla rejimi değiştirme çabaları sürdürülmektedir. 

Çağdaş demokrasilerde rejimin temelini oluşturan yasama-yürütme-yargı kuvvetler ayrılığı ilkesi, AKP’nin hatta başbakan R.T. Erdoğan’ın hazırladığı anayasa değişiklik taslağı ile yok edilmek istenmektedir. Tarikat-cemaat ilişkisinde biat kültürüyle yetişen AKP yöneticileri, bir taraftan demokrasi havarisi kesilirken, diğer taraftan da tek parti iktidarını perçinleyip padişah rejimine duydukları özlemi dindirmeye çalışmaktadırlar. Demokrasi diye diye demokrasiyi, kanun diye diye kanunları tepelemektedirler. Büyük bir sinsilik içerisinde Cumhuriyet’imizin köküne kibrit suyu ekmeye hazırlanmaktadırlar.

İşte böyle bir ortamda Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz. 

Çok zor günler geçirdiğimiz doğru. Öyle zor günler ki, artık her yeni günün şafağı, yüreğimize derin çizikler atmaya gebe. Cumhuriyet’imizin bağımsızlık onurundan taviz vermeyen aydınlık yüzlü kuşağı, trajikomik iftiralarla tutsak edilmekte, tutsak olma sırasını beklemekte. ‘Atatürkçü Avı’ yaşıyoruz adeta. 90 yıl sonra dişlerimizin kenetli, gözlerimizin ateş ateş olması nedeniyle hüzünlüyüz belki ancak daha umutlu, daha coşkuluyuz. Cumhuriyet devrimlerinin ve Büyük Önder’imizin değerini daha çok anladığımız bir zamanı yaşıyoruz. Bu toprakların yaşadığı en sistemli ikinci büyük ihanet süreciyle hesaplaşmanın arifesinde olmanın coşkusunu ve kararlılığını yaşıyoruz. 

Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları görüyoruz. Bağımsızlık onurumuza yapılan saldırıların nedenini anlamak için sindirme siyasetiyle eş zamanlı olarak yürütülen, ivme kazandırılan açılımlar sürecine ve anayasa değişikliğiyle yapılmak istenenlere bakmak yeterlidir. Küresel sermayenin ve emperyalizmin sözcüsü ABD, şimdi de çuvalı Cumhuriyet’imize ve demokrasimize geçirerek önümüzü kapatmaya çalışmaktadır. İşte biz bütün bunları görerek, sorgulayarak kararlı bir duruş sergilemek zorundayız. 

Eğitim-İş olarak 90 yıl sonra Ata’mızı daha çok özlüyor, O’na daha çok minnet duyuyoruz. Bu duygularla aydınlık geleceğimizin güvencesi çocuklarımız başta olmak üzere, tüm ulusumuzun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz.

Eğitim-İş Genel Merkez Yönetim Kurulu