Önceki dönem Adana Şube Başkanımız şuan Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şube Başkanı İsa Kayadan'a veli tarafından uygulana şiddeti protesto etmek için Genel Başkanımız Kadem Özbay, Genel Mali Sekreterimiz Hüseyin Selçuk, Genel Örgütlenme Sekreterimiz İlhan Yaşar, Adana'ya gittiler. Düzenlenen basın açıklamasına, Adana 1 ve Adana 2 Nolu Şube Başkanlarımız, Yönetim Kurulu üyelerimiz, Demokratik Kitle Örgütlerinin Temsilcileri ve üyelerimiz katıldılar.
Öğretmeni itibarsızlaştıran; toplumdaki yerini ve okuldaki işlevini her fırsatta küçültmeye neden olan uygulamalar, öğretmene şiddet vakalarının temelidir. Bugüne dek öğretmene şiddet olaylarının faillerinin caydırıcı cezalar almaması da dolaylı teşvik niteliğindedir.
Neredeyse her geçen gün yurdun bir köşesinde öğretmene şiddet vakası baş gösterirken, MEB hala bu konuya dair engelleyici ve/veya koruyucu herhangi bir önlem politikası geliştirememiştir.
En ücra köşelere tayin edildiğinde bile "Vatan toprağıdır"diyerek özveriyle görevini yapan, hali hazırda yoksulluk ve işsizlikle her an burun buruna getirilen eğitim neferlerimiz, toplumda baş tacı edilmesi gerekirken itibarsızlaştırma politikaları sayesinde her türlü saldırıya açık hale gelmiştir.
Herkesin saygı duyduğu, öğretmenin toplumun öncüsü konumundaki zamanlardan öğretmenine sahip çıkmayan, saygı duymayan, öğretmenini söylemleri ve eylemleri ile saydırmayan, veli ve öğrencilerin fiziki-psikolojik saldırılarına maruz bırakan bir eğitim sisteminin hâkim kılındığı zamanlara geldik.
Eğitim çalışanlarının baskı ve tehditlerin kıskacına bırakıldığı, güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiği, eğitim-öğretim ve bilim hizmetleri iş kolundaki görevlerin piyasacı bir anlayışla yürütüldüğü, öğrenci-öğretmen-veli ilişkisinin giderek yozlaştığı bir ortamda eğitim ve öğretim mekanizmasının toplumu dönüştüren ve iyileştiren bir sonuç üretmesi beklenemez.
Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımızdır:
• Atatürk’ün dediği üzere; 'Yeni nesil öğretmenlerin eseri' olacaksa, öğretmenlerin çalışma güvenliği de sizlerin sorumluluğudur!
• Okullarda yaşanan şiddetin ve öğretmenlere yönelik saldırıların önlenebilmesi, öncelikle her fırsatta öğretmenleri, eğitim ve bilim çalışanlarını hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçmektedir.
• Öğrenci ve veliyi sorgu hâkimliği düzeyine çıkaran, öğretmeni sanık koltuğuna düşüren MEB destekli şikâyetmekanizmaları kaldırılmalıdır.
• Bakanlığımız, öğretmene şiddet konusunda daha fazla yaptırımları gündeme getirmeli, bu olaylara yasal yollarla dur denilmeli ve öğretmenlere yönelik şiddeti önlemek için acil eylem planı hazırlanmalıdır.
• Yaşanan şiddetin önlenebilmesi için kamu çalışanlarını hedef haline getiren açıklamalara son verilmelidir.
• Şiddet vakalarında idari ve hukuki soruşturmaların bir an önce yapılması, ilgililer hakkında yaptırımlar uygulanması ve okullarımızdaki güvenlik tedbirlerinin arttırılması noktasında azami gayreti göstermelidir.
Okullarımızda yaşanan şiddet olaylarının tekrar etmemesi, eğitimcileri şiddetin hedefi haline getiren uygulamaların son bulması, somut ve kalıcı çözümler üretilmesi için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün yetkilileri harekete geçmeye ve gerekli yasal çerçeveli önlemeleri ivedilikle almaya davet ediyor; arkadaşlarımıza yönelik bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Saldırgan şahsın hak ettiği cezayı almasını bekliyoruz.
Eğitim-İş olarak bu olayın ve sonuçlarının peşini bırakmayacağımızı ve şiddete başvuranların akıbetinin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz.
Öğretmene vurulan darbe geleceğe vurulan darbedir!
Eğitimcileri şiddetin hedefinde olan bir toplumun geleceği karanlıktır!
Çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmene şiddeti durdurun!
MERKEZ YÖNETİM KURULU