Bugün ulusal egemenliğimizin, demokrasi ve bağımsızlık mücadelemizin 97. yılını büyük bir heyecan ve coşkuyla kutluyoruz.
Tarihimizde önemli bir dönüm noktası olan 23 Nisan 1920, varlığına kastedilen Ulusumuzun uyanışını; esaret zincirlerini kırarak, kendi yazgısına el koyduğu günü simgelemektedir.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde ve Ulusumuzun temsilcilerinin katılımıyla toplanan Büyük Millet Meclisi, bağımsızlık ve özgürlük hareketinin yürütülmesinde tarihsel bir sorumluluk üstlenmiştir.
Kurtuluş Savaşı’nın olağanüstü koşullarında, Türkiye Büyük Millet Meclisi, aldığı kararlarla ulus egemenliğine dayanan Cumhuriyet yönetiminin oluşturulması, çağdaşlaşma ve aydınlanma çabalarının başarıya ulaşmasında büyük rol oynamıştır.
Atatürk’ün önderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, devrimlerin gerçekleştirilmesinde yaşamsal rol üstlenen Türkiye Büyük Millet Meclisi, ulusal egemenliğin vücut bulduğu, demokratik rejimimizin temel kurumudur.
Ancak, çağdaş demokrasilerde rejimin temelini oluşturan yasama-yürütme-yargıdan oluşan kuvvetler ayrılığı ilkesi, AKP iktidarı döneminde yok edilmiştir. TBMM büyük yara almıştır. AKP yöneticileri, bir taraftan demokrasi havarisi kesilirken, diğer taraftan da tek parti iktidarı ve başkanlık sistemiyle padişahlık rejimine özlem duymaktadırlar. Hukuk tanımaz, baskıcı iktidar, bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve demokrasimizi taçlandıran, aydınlanma devrimimiz Cumhuriyet’in kazanımlarını yok etmek için her türlü çabayı göstermektedir.
Cumhuriyetin temel nitelikleri tartışmaya açılmakta; üniter devlet yapısı hedef alınmakta; başta Öğretim Birliği ilkesi olmak üzere devrim yasaları çiğnenmekte; Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda oluşturulan çağdaş bilim ve eğitim hedefi terk edilmekte; Türkiye, bir karanlığa doğru sürüklenmektedir.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “en büyük devrimim” dediği laik Türkiye Cumhuriyeti’ne içten ve dıştan yönelebilecek tehditlere karşı, bugün her zamankinden daha dikkatli ve uyanık olmak zorundayız. Eğitim-İş, tam bağımsızlık ve ulus egemenliğine dayanan; laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni, üniter devlet yapısı içinde korumaya ve sonsuza kadar yaşatmaya kararlıdır.
Atatürk’ün ve onun kurduğu Cumhuriyetin eğitim çalışanları olarak biz her türlü tehlikenin farkındayız. Yetiştirdiğimiz gençliği de bu konuda uyanık tutmak asli görevlerimizden biridir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Bu duygular ve düşüncelerle aydınlık geleceğimizin güneşi ve güvencesi çocuklarımız başta olmak üzere, tüm ulusumuzun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz. Barış ve kardeşlik içinde yaşanacak bir gelecek diliyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Törenlerinde takacağımız kokartımızı indirmek için tıklayınız