İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü; Etiler Otelcilik Meslek Lisesi, Etiler Lisesi ve Etiler Kız Meslek Lisesi’nin devri için TOKİ ile anlaşarak bir satış protokolü imzaladı. Eğitimin satışa çıkarılması anlamına gelen ve şehir merkezindeki okulların satışı konusundaki projelerden bir yenisi ile eğitimdeki özelleştirme uygulamalarına bir yenisi daha eklenmek istendiği ortadadır.
Eğitim sistemine bir “pazar” olarak yaklaşan bu anlayışla toplumsal ve sosyal kalkınma, ekonomik ve ticari politikaların gerisinde bırakılmak isteniyor. Buna kayıtsız kalmak mümkün değil. Şehirlerin alışveriş merkezleri ya da sanayi ve ticaret bölgelerinde kalan okul binalarının, yeni eğitim kurumları yapılması karşılığında satışına ilişkin projeler daha Hüseyin Çelik’in Milli Eğitim Bakanı olduğu zamanlarda ilk olarak Van’da başlamıştı.
Bugün satışı gerçekleştirilen Etiler’deki üç okulun ardından sırada yüzlercesi olacak. Bu okulların satışının aslında, elde edilen rantın, turizm ve otel işletmelerine dönüştürülme projesi olduğu ortadadır. Okullar kent dışına sürülürken, çözülmesi gereken onlarca sorun ortaya çıkıyor: Bu okulların öğrencileri nerede eğitim görecek, yeni okullar ne zaman ve nerelere yapılacaktır? Kent dışına yapılacak okullara öğrencilerin ulaşımı konusunda herhangi bir güvence sağlanacak mıdır? Sağlanmadığı takdirde servis kullanmak zorunda kalacak öğrenciler, bu servis ücretlerini karşılayabilecek midir? Bu süreçte eğitimini devam ettirmekte zorlanan veya engellerle karşılaşan öğrencilerin sistemden kopmadan öğrenimlerini sürdürmelerini olanaklı kılacak herhangi bir program geliştirilmiş midir?
İktidarın elindeki hemen her şeyi paraya çevirme hırsı, okulları merkez dışına ‘atması’na kadar işi ileri götürdü. Eğitim yuvalarına, kentin uzak noktalarını, ücra köşelerini reva gören anlayış, eğitim sistemine pazar gözüyle bakmakta, eğitime de ticari bir meta olarak değer biçmektedir.
Türk eğitim sisteminin temel birimi olan okulların hükümetin ekonomik ve politik çatışma alanında yer alması ve birtakım çıkarlara alet edilmesi, demokratik bir toplum için son derece tehlikelidir. Eğitim-İş olarak hükümete ve Milli Eğitim Bakanlığına bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz: “Atatürk’e göre hükümetin en önemi görevi milli eğitimdir. Ulusal eğitim politikalarının amacı da halkın tümünü eğitmek ve ulusal kültürü yükseltmektir.” Yani eğitim sistemi bir pazar ve okullar meta değildir. Elinizi okullarımızdan çekin!
Merkez Yönetim Kurulu