Güncel Sendika Haberleri

06 Mayıs, 2025

İCAP GÖREVİ NEDENİYLE YARGILANAN REHBER ÖĞRETMENİMİZE BERAAT KARARI

Çocuklarımızın geleceğe sağlıklı bireyler olarak hazırlanması için rehberlik hizmetlerini nitelikli hale getirmesi gereken Milli Eğitim Bakanlığının, her bir PDR alan öğretmenine verimli çalışılabilecek sınırların birkaç kat üzerinde sorumluluk yüklemesi yetmezmiş gibi, Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri alanında da yetersiz değilmiş gibi, bir de PDR alan öğretmenlerinin Adalet Bakanlığı kadrolarındaki boşluğu doldurmaları için icapçı olarak resen görevlendirilmeleri kabul edilemez. Mevzuatta da böyle bir zorunluluğun olmadığı açıktır.

Bu resen görevlendirmeler okullarda nitelikli rehberlik hizmetine ihtiyaç duyan milyonlarca öğrencinin hakkını gasp etmek olduğu gibi öğretmene de angarya niteliğinde bir görev yüklenmesidir.

Adli olaylara konu olan; kollukla, savcılıkla, mahkemeyle karşılaşmanın travmasını yaşayan çocukların desteklenmesi için Adalet Bakanlığı’na bağlı görev yapan Psikolojik Danışman/ Rehber Öğretmen kadrolarına yeterli sayıda atama yapılmalıdır. Çözümün temeli de bu yaklaşım olmalıdır.

Çocuğun üstün yararının bilincinde olan, zaten adliye olanaklarının yeterli olmadığı durumlarda bu görevleri çocuğun/öğrencinin yararını gözeterek gönüllü olarak yerine getiren PDR öğretmenlerine yönelik kimi adliye personeli tarafından yöneltilen nobran tavırlar asla kabul edilemez. Bu konuda açıkça ifade etmek gerekir ki Milli Eğitim Bakanlığı da kendi personelini yalnız bırakmış, bu tür muamelelere açık hale getirmiştir. Öğretmen, açıkça çocuğun üstün yararı ile mesleğinin itibarı arasında sıkıştırılmıştır.

Kendisine verilen önceki görevleri gönüllü olarak yerine getirmesine rağmen, zamanı ve koşulları uygun olmadığı için bir göreve gidemeyeceğini bildiren Nil Öğretmenimize görevi kötüye kullandığı gerekçesiyle Turgutlu’da dava açılmıştır.  

Davanın bugün görülen duruşmasında, Genel Özlük-Hukuk ve TİS Sekreterimiz Yeliz Toy, Manisa 1 Nolu Şube Başkanımız Lale Kale ve Turgutlu Temsilcilik Başkanı Rahmi Yazıcı ile sendika üyelerimiz katılım sağlayarak yerinde takip etmiştir .

 

Yapılan yargılamada gösterilen kararlı hukuk mücadelemiz neticesinde üyemiz hakkında beraat kararı verilmiştir.

Bu kararın önce öğretmeni “emir eri” zanneden ilgili personele, bunun yanı sıra özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı’na yol göstereceğini umuyoruz.

Mesai saatleri içinde ya da dışında, hafta sonunda, tatil günlerinde, gece yarılarında öğretmenin koşulları dikkate alınmaksızın göreve zorlanamaz.

Öğretmene de hiç kimsenin “emir eri” gibi davranmasına müsaade etmeyeceğiz.

Eğitim-İş her zaman olduğu gibi bu haklı mücadelede de üyelerinin yanında olmuş,  örgütlü gücü ve birlikte yürütülen hukuki mücadelesiyle böylesi bir mağduriyete geçit vermemiştir.

Genel Merkez Avukatımız Burak Sabuncu'ya ve Bölge Avukatımız Mert Özkösemen’e başarılı savunmalarından dolayı teşekkür ederiz.

 

“Korkma! İyi ki Eğitim-İş var.” sözünü söyletmeye devam edeceğiz.