Güncel Sendika Haberleri

09 Ocak, 2016

İKTİDARIN GAZETECİLER ÜZERİNDEKİ BASKISI ARTARAK SÜRÜYOR

Gazetecilere ekonomik ve sosyal haklar sağlayan 212 Sayılı Yasanın kabul tarihi olan 10 Ocak 1961 “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kabul edilmiştir.

Bugün ise bundan 55 yıl önce çıkarılan 212 Sayılı Basın Yasası’yla elde edilen haklar teker teker budanmış, gazetecilerin mesleki yıpranmadan doğan hakları, iş güvenceleri ortadan kaldırılmış, sendikalaşmalarının önüne engeller konulmuş, işten çıkarmalar artmıştır. Halkın haber alma özgürlüğüne yönelik sorumluluğunu yerine getiren gazeteciler hedef gösterilmiş, işten çıkarılma tehdidi, fiziksel saldırılar, haklarında açılan davalar ve soruşturmalarla susturulmaya çalışılmıştır.

Özellikle AKP iktidarı döneminde yaratılan yandaş basın aracılığıyla kamuoyunun haber alma ve doğru bilgilenme hakkı engellenmeye çalışılmakta, iktidarın beğenmediği, kendinden görmediği, muhalif kabul ettiği gazeteciler ve yazarlar topluca işten atılmakta, istifaya zorlanmaktadır.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin verilerine göre, basın sektöründeki işsizlik Türkiye’deki işsizlik ortalamasının üç katına çıktı. 2015 yılında 500’e yakın gazeteci işsiz kaldı. Ocak-Aralık 2015’te, aralarında 8’i uluslararası medyadan olmak üzere 100 gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alındı. Yaptıkları haberler nedeniyle gazetecilerin tutuklu yargılanması süreci yine devam etti. Son olarak Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül tutuklandı. 2016 yılına 30 gazeteci cezaevinde girdi.

Türkiye uluslararası kuruluşlar tarafından son yıllardaki sansür ve baskı politikaları nedeniyle basın özgürlüğünde dünyanın en kötü sicile sahip ülkelerinden biri olarak gösterilmektedir. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) “2015 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi” raporuna göre Türkiye Nijer, Liberya, Zambiya, Mali ve Zimbabwe gibi ülkelerin gerisinde 180 ülke arasında 149’uncu sırada yer aldı. RSF raporunda Türkiye’nin haber alma özgürlüğü, siber sansür ve yayın yasağı gibi alanlarda gerilediği kaydedildi. RSF, Türkiye’deki gerilemelere örnek olarak internet sansürünün ağırlık kazanması, eleştirel gazetecilerin işlerine son verilmesi ve haklarında davalar açılması ile bazı konularda getirilen yayın yasaklarını örnek gösterdi.

Türkiye, haber ve ifade özgürlüğünün baskı altında tutulduğu, basının egemen anlayışın çıkarlarına hizmet eder hale getirilmeye çalışıldığı bir ülke haline gelmiştir.

Eğitim-İş olarak basınımızın, bilgi verme ve kamuoyu oluşturma görevlerini baskı altında kalmadan yerine getirebilmeleri için gazetecilerin çalışma şartlarının daha da iyi hale getirilmesini, sendikal örgütlenmelerinin önündeki engellerin kaldırılmasını, mesleki saygınlıklarının yeniden kazandırılması gerektiğini vurguluyoruz. Tüm basın emekçilerinin “Çalışan Gazeteciler Günü”nü kutluyoruz.

       MERKEZ YÖNETİM KURULU