Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Eğitim Bakanlığı’ndan çok AKP’nin dindar ve kindar nesil yaratma projesinin yürütücüsü gibi çalışan MEB, bu eğitim-öğretim dönemine hızlı başlamıştır.
Atatürk ve arkadaşlarının hatıralarının, bilimin gerçeklerinin, tarihsel bütünlüğün çıkarıldığı yeni müfredat ve tarikatların görünen yüzü olarak bilinen vakıflarla imzalanan protokollere dair ilerici kamuoyunda tepki giderek büyürken; MEB, öğrenci kayıtları üzerinden yeni bir hamle daha yapmıştır.
Başta İstanbul olmak üzere birçok ilde, kıymetli ve imam hatip okullarına mesafesi nedeniyle stratejik okullarda öğrenci kontenjanı sayısı düşürülmüştür. Ayrıca birçok teknik lise, tematik liseye çevrilmiş ve yine öğrenci kontenjanı sayısı aşağıya çekilmiştir.
MÜDÜRLÜKLER ÖNÜNDE KUYRUKLAR BAŞLADI
MEB’in şimdiye dek dillendirilmeyen bu hamlesi, binlerce öğrencinin açıkta kalmasına yol açmış, milli eğitim müdürlükleri önünde mağdur veliler ve öğrenciler, şimdiden uzun kuyruklar oluşturmaya başlamıştır.
Talep olmamasına rağmen durmadan yenisi açılan, bazı yerlerde eski ve köklü okullarda tabela değişikliğiyle yaratılan, devletin sınırsız teşviğiyle ihya edilen imam hatip liselerine öğrencileri mecbur bırakma niyeti taşıyan bu kontenjan hamlesi, daha şimdiden binlerce aileyi mağdur etmiştir.
Bulunduğu ilçede diğer okulların kontenjanının aşağıya çekilmesinden sonra bir öğrenciye “ya açık lisede oku ya da imam hatipli ol” denmektir.
Görünmektedir ki: teşvikler, mezunlarına devlet kadrolarında iş verme vaatleri ve daha nice ayrımcılık bile imam hatip liselerinin cazibesini halkın gözünde artıramamış; MEB, imam hatiplere doğrudan yönlendirme ve dolaylı olarak mecbur bırakma taktiklerini geliştirmiştir.
MEB’E AÇIK ÇAĞRIMIZDIR
Eğitim-İş olarak MEB’e çağrımızdır: Bu yaptığınız devlet yönetim ilkelerine, ‘sosyal devlet’ ilkesine ve tüm nimetlerinden faydalandığınız halde bir türlü barışamadığınız Cumhuriyet’in değerlerine aykırıdır. Yarattığınız bu mağdur ordusu, geleceğiyle oynadığınız binlerce çocuk, umutlarını söndürdüğünüz binlerce aile, size siyasi bir ikbal getirmeyecektir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın amacı, öğrencilere dayatma yaparak çözümsüz bırakmak ya da açık lise kapısı göstermek değil, değişik alternatifler yaratarak tüm öğrencileri okullara yerleştirmek olmalıdır. Bu amaca uygun olarak sorunu ivedilikle çözmenizi bekliyoruz.
Eğitim-İş olarak bu konuda mağdur ettiğiniz veliler ve öğrencileri sahipsiz bırakmayacağımızı, sonuna kadar dayanışarak bu haksız hamlelerinize karşı mücadele edeceğimizi bilin!