Güncel Sendika Haberleri

18 Ağustos, 2010

ÖSYM'NİN, KPSS'DEKİ KÜÇÜK UNUTKANLIĞI NE?

 

ÖSYM bu sefer de KPSS sorularının çalınmış olabileceği yönündeki iddialarla karşı karşıya. Geçen yıllarda rastlanmayan bir şekilde, 500’ün üzerinde adayın 120 sorunun tamamını da doğru yapması, kafalarda ‘Acaba sınavda kopya mı çekildi?’ sorusuna neden oldu. Değişen standart sapmaların da puanlara yansımadığını ve bu nedenle puanlarının düşük geldiğini öne süren adaylar, ÖSYM’ye ateş püskürdü.

Standart sapmadan ya da yanlış hesaplamalardan kaynaklanan bir değerlendirme sorunu var ise de, ÖSYM’nin bu konuda süreci tekrar gözden geçirip, adaylara bir açıklama yapması, hiç değilse kurumsal yapısı gereği öncelikli sorumluluğudur. Ancak ÖSYM’nin daha önce de yaptığı şaibeli sınavlar ve bunlar nedeniyle yaşattığı kötü deneyimler, 2010 KPSS’ye de kuşkuyla bakmamızı kaçınılmaz kılıyor. Bu durum ise, AKP iktidarı dönemine kadar güvenilirliği böylesine tartışma konusu olmayan ÖSYM’nin, iktidarın ve cemaatinin kadrolaşma karargahlarından birine dönüştürülme çabalarının bir sonucudur. ÖSYM Başkanı Yarımağan’ın konuya ilişkin yüzeysel açıklamaları, bu çabayı kabullenir bir tutum içerisinde olunduğunu göstermektedir.

Eğitim bilimleri sorularında uzmanların bile en az 20 soruyu şüpheli buldukları düşünülürse, 500’den fazla kişinin 120 soruda 120 net yapması, kafa karışıklıklarını arttırmaktadır. Sınava katılan adayların %70’inin sınav puanlarının yanlış olduğu yönündeki ısrarları bu noktada dikkate alınmalı ve sonuçların doğruluğu ya da yanlışlığı yorumlarla değil, bilimsel veriler ışığında ispat edilmelidir. ÖSYM kılavuzundaki hataları ‘küçük bir unutkanlık’ olarak değerlendiren ÖSYM Başkanı Yarımağan, acaba burada nasıl ‘küçük bir unutkanlık’ yaptıklarını öne sürecek?

Bu yaşananlar, akıllara geçtiğimiz yıl benzer bir durumun yaşandığı polislik sınavını getirmiştir. Belli cemaatlere yakınlıkları ile bilinen ‘özel’ bir kesime soruların dağıtıldığı ortaya çıkan sınav iptal edilmiş ve yeniden yapılmıştı. KPSS için de benzer bir durumun yaşanmış olma ihtimali göz önünde bulundurulacak olursa, sınavın yeniden yapılması konusundaki adımların hızlı atılması gerekmektedir. Aksi halde zaten tam bir karmaşa yaratan öğretmen atama başvuruları, kangren haline dönüşecektir. Acaba bir hukukçu olan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, yaşanan bu durumu öğretmen atamaları sürecinde dikkate alacak mı?

Bilgisiz, deneyimsiz ve beceriksiz AKP kadrolarınca, Cumhuriyet’in kurumları adım adım bu tür uygulamalarla yıpratılmakta, kamuoyu önünde güvenirliklerini yitirmektedir. Böylece Cumhuriyet rejimiyle kavgalı olanların, Cumhuriyet’i yıkma projeleri uygulamaya konmaktadır.

Eğitim-İş olarak AKP iktidarının yörüngesinde hareket eden YÖK ve ÖSYM’nin bu ele geçirilmişliğine karşı sesimizi yükseltiyoruz ve kurumu daha fazla yıpratmaması için ÖSYM Başkanı Yarımağan’ı istifaya çağırıyoruz.

Genel Merkez Yönetim Kurulu

Haberleri görmek için tıklayınız.