Güncel Sendika Haberleri

25 Nisan, 2011

ÖSYM'Yİ GUINNESS'E ADAY GÖSTERİYORUZ

 

Yükseköğretime Giriş Sınavı’nda yaşanan şifre skandalı ile gündeme iyiden iyiye yerleşen ÖSYM, dün yapılan Akademik Personel ve Yüksek Lisans Giriş Sınavı’nda da yeni bir skandala imza attı. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde sınava girecek öğrencilere hatalı basım kitapçıklar dağıtıldı. Manisa’dan getirtilen yedek kitapçıklar da yetmeyince, yetkililer öğrencilere yeniden hatalı kitapçıkları dağıttılar ve öğrencilerden yapabildiklerini yapmalarını isterken, kendilerinin de gerekli tutanağı tutacaklarını ifade ettiler. Bunun üzerine birçok aday soruları çözmedi.

ÖSYM Başkanı Ali Demir, bu yaşananların ardından yaptığı açıklamada, çok az sayıda kitapçıkta bazı baskı hataları olduğunu, bunun dışında bir sorun yaşanmadığı belirtti. Geldiğimiz noktada görüyoruz ki, ÖSYM artık az hatayı bir başarı olarak görüp, bununla insanları tatmin edebileceği yanılgısından kurtulmak niyetinde değildir. KPSS ve YGS’de yaşananlar dolayısıyla zaten sabıkalı olan ÖSYM, ALES’te de eline yüzüne bulaştırmıştır.  Bu kadar hatanın, birtakım gizli kapaklı işler örtbas edilmeye çalışılırken açığa çıkmış olabileceğini düşünmeden edemiyoruz. Kaldı ki güvenlik önlemi diye önümüze sunulan her şey, sınavla ilgili var olan güvenliği de ortadan kaldırmış; ÖSYM’nin görmezden geldiği bütün deliller kendilerini ele vermektedir. Minare, artık kılıfına sığmamaktadır. ÖSYM’yi bu kadar kısa zamanda bu kadar çok hatayı gerçekleştirebildiği için Guinness Rekorlar Kitabına aday gösteriyoruz. Ancak bu hata rekoru ÖSYM Başkanı Ali DEMİR’ in gerçek başarısı olabilir.

Peki, bu durumda sadece ÖSYM’nin ve çalıştığı matbaanın beceriksizliği ve özensizliği nedeniyle, bütün bir yıl emek harcayıp sınavda hiçbir şey yapamayan adayların mağduriyeti nasıl giderilecektir? Sınavda hatalı kitapçıklar yüzünden mağdur olanların sınavlarının gerekiyorsa Yönetim Kurulu kararı ile yenilenebileceğini söyleyen Ali Demir’in ve ÖSYM yetkililerinin, adaylarda ve kamuoyunda yarattıkları güvensizliği çözmek için de bir şifreleri var mıdır?

Yaşananların ciddiyeti ve sorumluların yetersiz açıklamaları, görev adamı olamadıklarının ve görevlerini ihmal ettiklerinin en önemli göstergeleridir. Bu organize ciddiyetsizlik ve beceriksizliğin bedelini adaylar değil, ÖSYM Başkanı başta olmak üzere tüm sorumlular bir an önce ödemelidir. İstifa çağrılarına kulak vermeyen ÖSYM Başkanı’na sesleniyoruz: “Koltuğunuzdan kalkmak yerine, daha kaç gencin geleceğini karartacaksınız? Artık çözüm üreteceğiniz yönündeki hiçbir açıklamayı dinlemiyoruz; öğrencilere özür mektupları göndermeniz yerine, bir an önce istifa dilekçenizi yazmanızı istiyoruz.”

Sonuç olarak, ÖSYM başkanı ve sorumlu diğer yetkililerin, yaşanan skandallar üstüne gerekli tedbirleri almamaları dolayısıyla, görevlerinin gereklerini yerine getirmedikleri ortadadır. Yaşananlar artık bir eğitim terörüne dönüşmüş, binlerce genci ve insanı sokağa döken ulusal bir kriz boyutuna ulaşmıştır. YGS ve ALES bir an önce iptal edilmelidir. Eğitim-İş olarak, ÖSYM Başkanı’nı uyarıyor, bu noktada yaptığımız suç duyurusunun ardından, meşru ve hukuki mücadeleye devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.

 Merkez Yönetim Kurulu