Güncel Sendika Haberleri

17 Nisan, 2022

“BİR DEVİR-BİR DEVRİM” KÖY ENSTİTÜLERİ FOTOĞRAF SERGİMİZİ AÇTIK

Köy Enstitüleri'nin Kuruluşu'nun 82. Yılı anısına düzenlediğimiz "Bir Devir-Bir Devrim" konulu fotoğraf sergimizin açılışını Ankara’da gerçekleştirdik. 

 Kızılay Metro Sanat Galerisi’ndeki açılışa Genel Başkanımız Kadem Özbay, Genel Sekreterimiz Cengiz Sarıyer, Genel Eğitim Sekreterimiz Suat Özkolay, Genel Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreterimiz Emine Çalık, İlk Eğitim-İş’in Genel Başkanı Niyazi Altunya, Genel Sekreteri Erdal Çalı, İstanbul 1 No’lu Şube Başkanımız Veli Fırat Şimşek, Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile davetliler katıldı. 

 

Açılış konuşmasını yapan Genel Basın Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreterimiz Emine Çalık, “Anadolu’nun aydınlanma ışığı olan Köy Enstitülerimizin Kuruluşunun 82. Yıldönümü kutlu olsun. 21. Yüzyılda eğitimin tarikatlara, cemaatlere, vakıflara devredildiği ülkemizde, 82 yıl önce kurulan Köy Enstitüleri’nin nasıl laik, bilimsel, çağdaş ve üretken bir sistem olduğunu bugün sendikamız Eğitim-İş olarak kamuoyu ile bir kez daha paylaşmak amacıyla bu fotoğraf sergimizi açıyoruz” dedi. 

Genel Başkanımız Kadem Özbay ise 82 yıl önce kurulan Köy Enstitüleri’nin, Cumhuriyet'in aydınlanma devrimlerinin en önemli hamlelerinden biri olduğunu vurguladı ve şöyle konuştu: 

“Köy Enstitüleri ile bütün dünyaya örnek bir eğitim modeli Türkiye Cumhuriyeti’nin bozkırlarından çıkmıştır. Türkiye’nin dört bir yanında ülkenin emekçi sınıfının çocukları, eğitim ordusuna dahil edilmiştir. Eğitim-İş olarak bugün düzenlediğimiz sergide, yalnızca fotoğraflara bile baktığımızda aslında nasıl bir eğitim ortamı olduğuna çok net şahitlik etmiş oluyoruz. O dönemde Köy Enstitülerine gelen çocuğun elinde çekici gördüğümüz gibi, kemanı da görüyoruz, bir dünya klasiğini okurken de görüyoruz, ‘yaparak, yaşayarak’ da öğrendiğini görüyoruz. 

Asıl önemli olanın çocuğun merak duygusunu uyandırmak ve ilgisini yaşama geçirmek olduğunu eğitimle ilgilenen herkes bilir. Köy Enstitüleri tam anlamıyla bunun temeli, yaparak, yaşayarak öğrenmenin tam bir modelidir. Bugün geldiğimiz noktada ise siyasi iktidar çocuklarımızı MESEM’lere mahkum bırakmaktadır. MESEM’lerin propagandasını ise ‘sadece bir gün okul’ söylemi üzerinden yapıyorlar. Dört gün, 18 yaşın altındaki çocukları ya MESEM’lerin kucağına atıyorlar ya da kendi çocuklarını göndermedikleri imam hatiplere mecbur bırakıyorlar. O genç cumhuriyet ise köyden aldığı çocuğun eline keman veriyor; tarımla, toprakla ama aynı zamanda da sanatla uğraştırıyordu. Bugün ise bu ülkenin yoksul bırakılmış çocukları MESEM’lere, imam hatiplere, tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkum bırakılıyor. O genç cumhuriyetin aydınlanma ışığından, bugün geldiğimiz karanlık tablo çok net resmedilebilir. Hepimize düşen görev ise Köy Enstitüleri’nin ruhunu yaşatmaktır. O ruh çağdaşlaşmada, o ruh bilimde, akılda, o ruh çocukların bu Cumhuriyetin emaneti olduğunu unutmamaktadır. 

Eğitim-İş’in kökleri TÖS’te TÖB-DER’dedir, Eğitim-İş’in kökleri Köy Enstitüleri’ndedir, Eğitim-İş’in kökleri Hasan Ali Yücel’de, İsmail Hakkı Tonguç’tadır. Onlardan aldığımız aydınlanma ışığını sonsuza kadar yaşatmak bizim boynumuzun borcudur.” 

Konuşmaların ardından, davetliler, Mersin Şube Üyemiz Hakan Çelikarslan’ın katkılarıyla hazırlanan sergiyi gezdiler.

Resim Sergimizdeki tüm fotoğraflara www.egitimis.org.tr/basin-yayin/koy-enstituleri-resim-sergisi/ adresinden ulaşabilirsiniz.