2012 yılından 2025 yılına kadar geçen süreçte uygulanan 7 toplu sözleşmede özellikle pandemi sonrasında emeğin değeri yok sayılmış, tüm politik hatalar ilk önce halkın cebinden telafi edilmeye çalışılmıştır.
Kaynak: TÜİK ve ENAG resmi verileri kullanılarak hesaplanan altı aylık enflasyon oranları kullanılarak zam oranının üstüne eklenerek hesaplanmıştır.
Toplu sözleşmede yer alan zam oranlarına eklenen enflasyon farkı TÜİK tarafından açıklanan gerçek dışı oranlar yüzünden düşük kalmış ve bir bakıma maaş artışlarının kaderi TÜİK’in açıkladığı oranlara bırakılmıştır. Böylece kamu emekçilerinin ekonomik çıkarları korunmamış aksine iktidarın halkı yoksullaştırma politikalarına hizmet eden toplu sözleşmeler yapılmıştır. Grafikte görüldüğü üzere TÜİK’İN gerçeklerden uzak enflasyon oranları ile belirlenen gelir artışı ile halkın hissettiği enflasyona daha yakın oranlar açıklayan ENAG’ın enflasyonuna bağlı gelir artışı arasındaki fark oldukça derindir.
Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş, hazırlamış olduğu 8. Toplu Sözleşme teklifi ile grafikte de yer verildiği üzere halkın gasp edilen emeğini, refahını geri almayı amaçlamaktadır. Enflasyon döneminde dahi oldukça düşük zam oranlarına imza atan yetkili konfederasyon Memur-Sen’in, 8. Toplu Sözleşme teklifi ile konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in teklifi karşılaştırıldığında konfederasyonumuzun düşen refah kaybını geri kazanmayı, Memur-Sen’inise mevcut maddelerin korunmasını, iyileştirilmesini amaçladığı görülmektedir.
Tablo: 8. Toplu Sözleşme Dönemi için belirlenen zam oranları
Sendika | 2026/1. Dönem | 2026/2. Dönem | 2027/1. Dönem | 2027/2. Dönem |
---|---|---|---|---|
Birleşik Kamu-İş | %72 + %25 | %25 | %25 | %25 |
Memur-Sen | 10.000 + %10 + %25 | %20 | 7.500 + %20 | %15 |
Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş zam teklifi toplam %115 olurken, Memur-Sen’in teklifi %88’dir. Birleşik Kamu-İş kamu emekçilerinin geçmiş dönemde kayıplarını telafi etmek için %72 artış oranı teklif etmiş, dört dönem boyunca %25 zam oranı öngörülmüştür. Buna karşılık Memur-Sen seyyanen zamma ek olarak %10 refah artışı talep ederken ilk dönem %25, ikinci dönem %20, üçüncü dönem 7.500 TL seyyanen zamma %20 ve dördüncü dönem %15 zam oranı teklif etmiştir. Bu oranlara TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranları ile belirlenen altı aylık enflasyon farkının eklenmesi yerine enflasyonun zam oranını aştığı andan itibaren farkın aylık yansıtılması gerektiği ayrıca belirtilmiştir.
Maaş zamlarının yanı sıra barınma, çocuk sahibi olma, kreş, aile, giyecek, yiyecek yardımı için iki konfederasyonun teklifleri farklılık göstermektedir.
Tablo: Birleşik Kamu-İş ile Memur-Sen’in Toplu Sözleşmede Yardım Teklifleri arasındaki belli başlı farklar
BİRLEŞİK KAMU-İŞ | MEMUR-SEN | |
---|---|---|
BARINMA |
3 büyük şehir için 29.000 TL, diğer iller için 23.000 TL, Kendi evinde oturanlara aylık 5.800 TL kira yardımı yapılmalıdır. |
17.600 TL kira yardımı yapılmalıdır. |
ÇOCUK SAHİBİ OLMA |
Yaş ayrımı olmadan çocuk başına 3.800 TL yardım yapılmalı. Emeklilere de ödenmelidir. %40 ve üzeri özel gereksinimi olan çocuklar için %100 artırımlı ödenmelidir. |
2 çocuk için 5.850 TL, 3 ve üzeri çocuk için 8.750 TL yardım ödenmelidir. |
KREŞ |
Ücretsiz kreş sağlanmalı. Sağlanamıyorsa 0-6 yaş çocuklar için aylık 25.000 TL kreş ücreti ödenmelidir. |
Ücretsiz kreş sağlanmalı. Yoksa çocuk başına 8.750 TL ödeme yapılmalıdır. |
GİYİM / YİYECEK |
Giyim: Aylık 2.500 TL (yıllık 30.000 TL) Yiyecek: Aylık 7.550 TL (günlük 377 TL) |
Giyim: Yıllık 17.600 TL Yiyecek: Günlük 235 TL |
Enflasyon ile birlikte büyük oranda artan kira fiyatları ile OECD verilerine göre Türkiye, konut fiyat endeksinin en yüksek olduğu ülke konumundadır. Halkın gelirinden en yüksek payı ayırdığı konut- kira giderlerine karşı Birleşik Kamu-İş barınma için aylık en az 23.000 TL yardım öngörürken, Memur-Sen’in teklifi 17.600 TL’de kalmıştır.
Aile yardımı kapsamında Memur-Sen iki çocuk sonrasında ödenmesi için 5.850 TL, üç ve daha fazla çocuk için 8.750 TL teklif etmiş, Birleşik Kamu-İş ise yaş ayrımı olmaksızın her çocuk için 3.800 TL ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. Çocukların sağlıklı ve dengeli beslenme imkanına ulaşabilmesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın her fırsatta “Türkiye’de eğitim parasız” demesine rağmen ailelerin önemli harcamalar yaptığı eğitim masraflarının karşılanabilmesi enflasyon ortamında nerdeyse imkansızlaşmıştır. Çocukların gelişiminde sağlıklı beslenebilmeleri, eğitim masraflarının karşılanabilmesi için çocuk sayısı kotası koymak enflasyon ortamında kaybedilen refahın geri kazanılması ve korunması amacına hizmet etmemektedir. Ayrıca ailenin çocuk sahibi olması halinde yeterli kreş imkanının sunulmaması kadınların çalışma hayatındaki yerini azaltmasına karşılık ücretsiz kreş imkanının sunulması gerektiği iki konfederasyon tarafından belirtilmiştir. Bu imkanın sağlanmadığı durumlarda Birleşik Kamu-İş 0-6 yaş çocuklar için aylık 25.000 TL kreş yardımı öngörürken, Memur-Sen çocuk başına sadece 8.750 TL yardımı yeterli bulmuştur.
Ücretsiz kreş imkanının olmadığı durumlarda fiyatları oldukça yüksek olan kreşlerden faydalanmanın mevcut maaşlar ile karşılanmasının imkansız olması kadınların iş hayatından uzak kalmasına neden olmaktadır. Bu durumun önüne geçebilmek, yaşanabilecek mağduriyeti engellemek için 8.750 TL’nin çözüm olmayacağı açıktır. Konfederasyonumuz çalışma hayatında cinsiyet eşitliğinin önemini göz önünde bulundurarak kadınların çocuk sahibi olmasının iş hayatından kopma gerekçesi olamayacağını ortaya koyan gerçekçi bir teklif sunmuştur.
Kamu emekçilerine sağlanacak yardımlardan biri de en temel konuların başında gelen giyecek ve yiyecektir. Beslenme ve giyim hayatın idame ettirilebilmesi için gerekli olan harcamaları temsil etmektedir. Birleşik Kamu-İş yıllık 30.000 TL giyim, aylık 7500 TL yiyecek yardımı teklif ederken Memur-Sen 17.600 TL giyim, 235 TL günlük yiyecek yardımı teklif etmiştir.
Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş yetkili sendika olan Memur-Sen’in nerdeyse hiç değinmediği ancak emekçilerin çalışma şartlarını, hayat güvencesini tehlikeye atan birçok konuya da değinmiştir.
Bunlardan biri çalışma süresinin haftalık 35 saate indirilmesi bir diğeri ise işe alımda mülakatların kaldırılması ve mobbing ile mücadeledir. Ayrıca emekli olan kamu emekçilerinin aylığı çalışırken sahip oldukları aylığın çok altında kaldığı için çalışılan süre boyunca yapılan tüm ödemelerin emeklilik maaşına yansıtılması gerektiği belirtilmiştir.
Birleşik Kamu-İş’e göre oldukça düşük zam oranları ve kendini tekrarlayan maddelerle hazırlanan Memur-Sen’in toplu sözleşme teklifi daha masaya oturmadan kamu emekçisinin refah kaybını toparlamaya yetmeyecek düzeydedir. İçinde telafi barındırmadığı gibi gelecek dönemde yaşanabilecek kayıpları da engelleyemeyecektir. Konfederasyonumuzun önceliği kamu emekçilerinin kaybettikleri refahını geri kazanmaları olmuş bunun için gerekli olan tüm düzenlemeleri teklife ekleyerek tavrının ve tarafının emekçiden yana olduğunu göstermiştir.