KPSS sınavının kaldırılmasına yönelik başbakanın talimatları olduğu ve çalışma yapıldığı ulusal basında yer almaya başlamıştır.
Kadrolaşmada sınır tanımayan hükümet yeni bir kadrolaşma hareketini başlatmaya hazırlanmaktadır. Önce arka arkaya gelen kanun ve KHK değişiklikleri ile bakanlıkların merkez teşkilatları ve il/ilçe teşkilatlarındaki kadrolar bir bir değiştirilmişti. Ardından mülakat/sözlü sınavları devreye sokularak kadrolaşmaya yeni bir boyut kazandırıldı.
Son olarak Dershaneler yasası ile beraber MEB’deki bütün kadrolar (İlçe Müdürleri dahil) görevden alındı. Haziran 2014’te de okul yöneticileri bu furyadan nasiplerini alacaklar. Onbinlerce okul müdürü ve yardımcıları görevden alınacak yerlerine kendi atadıkları valiler tarafından atama yapılacak.
Derken aynı yasa ile KPSS ile atanan öğretmenlere adaylık kaldırma şartı olarak sözlü sınav getirildi. Şimdi de KPSS’nin kaldırılıp her bakanlığın kendi sınavını yapması ya da sözlü sınavla memur alınması gündeme getiriliyor. Böylece kadrolaşma üst düzeyle sınırlandırılmayıp en alt kadrolara, memurlara kadar indirilecektir. Bunun adı devletin hükümeti olmak değil hükümet devleti kurmaktır. Bunun adı bölünmedir. Çünkü bir ileri aşamada her yöre, her belediye, her il/ilçe kendi sınavını yapsın denilecektir.
Bunun adı bölüşmedir. Çünkü önümüzde var olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde barış süreci adı altında yaratılan süreçte verilen vaatlerin, taahhütlerin tutulmasını gerektirmektedir.
Bu gelişme; basında daha önce de yer aldığı gibi dağdan inenlere devlet kurumlarında kadro verilmesi taahhüdünün gerçekliğini ispatlamaktadır.
Hükümet bu yaklaşımını kısa bir süre sonra süsleme yaparak; “Bu bölgede çalışan bulamıyoruz”, “Her kurumun işleyişi farklı bu nedenle her kurum ayrı sınav yapmalı”, “Sözlü sınavda amacımız daha nitelikli eleman seçmek” şeklinde süsler ve kamuoyunu kandırmaya kalkışırsa şaşırmamak gerekir.
ÖSYM gibi ülkenin en güvenli kurumlarını dahi kopyanın, yolsuzluğun merkezi haline getirip kurumun itibarını düşürenler, şimdi her kurumun kendi sınavını yaparak güvenli sınav yapacakları yalanıyla mı kandıracaklardır?
Eğitim-İş olarak eğitimde kadrolaşma değil, ücretli köleliğe son verilerek kadrolu atama istiyoruz. Eşit, adil, sağlıklı, güvenilir sınavların yok olduğu dönemde; özel sektöre teşvik yerine eğitimin devlet eliyle yürütülmesine yönelik adımlar atılmasını, ikili eğitime son verilmesini, sınıf mevcutlarının 24’e düşürülmesini böylece atama bekleyen tüm öğretmenlerin atamalarının yapılmasını istiyoruz.
Bu durumda oluşacak kadrolara atama bekleyen öğretmen sayısı dahi yetmeyecektir ve sınava dahi gerek kalmayacaktır.
Hükümet bir kez daha göstermektedir ki Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, şahsi çıkar ve menfaatlerinin, devleti ele geçirmenin hükümeti olmaya kendini adamıştır ve bu yolda engel tanımamaktadır.
MERKEZ YÖNETİM KURULU