Güncel Sendika Haberleri

23 Ekim, 2023

İHBAR NİTELİĞİNDEKİ TEŞEKKÜR MESAJININ DERHAL GEREĞİ YAPILMALIDIR!

Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimdeki yönetici koltuklarını liyakate değil iktidara sadakate göre doldurduğunun en güncel ve çarpıcı örneği Kütahya’nın Şaphane ilçesindeki skandal olmuştur.

Şaphane İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanan Halil Aktay’ın sosyal medya hesabından yaptığı heyecanlı paylaşım, aynı zamanda yandaş kadrolaşma sistemini de kademe kademe itiraf niteliğindedir.

Normalde ilçe milli eğitim müdürlüğüne atanan bir şahsın; o güne kadarki çalışma arkadaşlarına, kendisine eğitim veren öğretmenlere, desteği için ailesine teşekkür etmesi ve laik eğitim için emek vereceğini ilan etmesini bekleyebilirsiniz. Ancak çiçeği burnunda ilçe eğitim müdürü Aktay’ın ulu orta yazdığı mesaj şöyledir: “Bizi buraya görevlendiren başta Ak Parti Kütahya Milletvekilimiz Adil Biçer, İsmail Çağlar Bayırcı, Mehmet Demir’e, Ak Parti İl Başkanı Mustafa Önsay’a, İl Milli Eğitim Müdürümüz Hasan Başyiğit’e, Memur Sen başkanımız Fatih Köse’ye, Simav Ak Parti İlçe Başkanı Orhan Akboğa’ya teşekkür ediyorum.”

İtiraf ve ihbar niteliği taşıyan bu mesajdaki “beni görevlendiren” ifadesi, söz konusu atamanın kimlerin hatırı ve torpiliyle gerçekleştirildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu mesajdaki mekanizmanın sadece bu ilçe değil tüm Türkiye’de geçerli olduğu göz önüne alındığında, bu mesaj aynı zamanda Milli Eğitim Bakanı’nın seçim öncesi vadedilenin aksine bir torpil sistemi olan mülakatı neden kaldırmadığının da cevabıdır.

İlerici eğitim emekçilerinin sosyal medyada yaptığı basit memleket meseleleri değerlendirmelerini dahi soruşturma konusu yapan MEB, en azından utanma belasına, bu mesajın üzerine soruşturma başlatmalıdır.

Mesajda ismi geçen şahısların, bu atamada nasıl ‘yardımlarının’ bulunduğu kamuoyuna net bir şekilde açıklanmalıdır.

Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz:

Diğer liyakatsiz atamalarda olduğu gibi bu işin de peşini bırakmayacağız. Milli eğitim müdürlüklerinin parti şubesine dönüştürülmesine, o koltukları gerçekten hak eden eğitimcilerin bu şekilde haklarının yenmesine sessiz kalmayacağız.

Bu rezalete ilişkin gereken adımlar derhal atılmazsa hem hukuki mücadele başlatacak hem de bu rezaleti tüm örgütlü gücümüzle protesto edecek, kamuoyuna en etkin biçimde duyuracağız.

Milli eğitimin sahipsiz olmadığını göstereceğiz!  

MERKEZ YÖNETİM KURULU