Birikimi, tecrübesi, öngörüsü ve sistem bilgisi olmayan kadroların görev yaptığı Milli Eğitim Bakanlığı her geçen gün yeni skandallara imza atmaktadır.
Daha birkaç gün öncesinde 2013 SBS skandalı ile çalkalanan Bakanlık burada etkilenecek öğrencilerin varlığını kabul ettiği halde mağdur olanların hakkını teslim etmek yerine “itiraz etmek” gibi yollara sığınmıştır. Tek bir çocuğun bile mağdur edilemeyecek kadar önemli olduğunu söylemesi gerekenler, az sayıda öğrencinin bundan etkilenebileceğini, bunun da önemli olmadığını, 40-45 öğrenciyi gözden çıkarabileceklerini pişkinlikle ifade edebilmişlerdir.
SBS’nin mağduriyetleri henüz giderilmeden, şimdi de TEOG sınavı ile ilgili skandallar bir bir gelmeye başladı.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf olan gayrimüslim öğrencilerimiz e-okula baktıklarında bu sınava girmedikleri şeklinde değerlendirilmişlerdir. Yani bu öğrenciler sınava girmeyen öğrenci muamelesine tabi tutularak puan kaybına uğramışlardır. Aslında yapılması gereken tüm öğrenciler için Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini zorunlu olmaktan çıkarmak ve bu dersi notla değerlendirmemektir.
Bu da yetmemiş, sonuçların açıklamasından sonra veliler ve üyelerimizden gelen bilgilere göre bazı öğrencilerimiz hiç beklemedikleri puanlarla karşılaşmışlardır. Duruma itiraz edecek öğrencilerden Bakanlığın 10,00 TL talep etmesi kabul edilebilir değildir. Bunun amacı “sessiz kalın, sonucu kabul edin” demektir. Bir öğrenci iki gün içerisinde 6 merkezi sınava alınırsa bu öğrencinin hata yapması belki de kitapçık türünü işaretlemeyi unutması pekala mümkündür. Ayrıca Bakanlığın kendi yaptığı bir hata nedeniyle öğrenci velisinden 10,00TL talep edilmesi kabul edilebilir değildir. Derhal bu uygulamadan vazgeçilmelidir.
Öğretmenlerden en geç iki hafta içinde sınav sonuçlarını açıklamalarını isteyen Bakanlık, 2 ayda açıklayabildiği sınav sonuçlarını da reklam bahanesiyle gizlemeye çalışmaktadır. Üzerinden geçen süreye rağmen açıklanmayan sonuçlarla ilgili;
Bu ve benzeri sonuçların kamuoyuna açıklanması gerekmektedir.
Yine sınavda çok sayıda şaibeli soru varken sadece 5 sorunun iptal edilmiş olması sınavın güvenirliğine gölge düşüren bir başka unsurdur. Bakanlığın iptal ettiği soruları öğrencinin lehine değerlendirmesi gerekirken, eksik soru üzerinden değerlendirme yapması da haksız bir uygulamadır.
Bugün ezberci, eleyici, seçkinci, sınav odaklı değil, bilimsel düşünmeye ve üretmeye dayalı bir eğitim sisteminin gerekliliği kaçınılmaz hale gelmiş, sınav skandallarıyla oluşan güvensizlik ortamı öğrenciler, veliler ve kamuoyunda şüphe yaratmıştır.
Eğitim-İş olarak her sınav sonucuyla birlikte eğitim sistemine ilişkin oluşan kuşkuların ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm ilgili kurumları, gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU