Güncel Sendika Haberleri

22 Temmuz, 2025

MOBBİNG, YOLSUZLUK, USULSÜZLÜK: CEZASI KINAMA, ÖDÜLÜ KOLTUK!

Eğitim-İş olarak, bugün Kırıkkale’de, kamu kaynaklarının suistimal edildiği, eğitimde eşitliğin hiçe sayıldığı ve kamu görevine yakışmayan usulsüzlüklerin cezasız bırakıldığı bir skandalı kamuoyuna duyurduk.  Kırıkkale Adnan Şener Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda yaşanan ve Teftiş Kurulu raporlarıyla sabit hale gelen usulsüzlüklere rağmen okul müdürünün hâlâ görevde tutulmasına tepki gösterdik.

Kırıkkale Hükümet Konağı önündeki basın açıklamasına Genel Başkanımız Kadem Özbay, Genel Özlük Hukuk ve TİS Sekreterimiz Yeliz Toy, Genel Eğitim Sekreterimiz Veli Fırat Şimşek ve Kırıkkale Şubemiz katıldı. 

Genel Başkanımız Kadem Özbay’ın burada yaptığı açıklama şöyle:  
Bugün burada toplanmamızın nedeni, kamu kaynaklarının sorumsuzca kullanıldığı, eğitimde eşitliğin ayaklar altına alındığı, kamu görevine yakışmayan tutum ve davranışların görmezden gelindiği bir süreci kamuoyuyla paylaşmak ve kamu idaresine görevini hatırlatmaktır.

Üyemiz Selay Atakızı Yıldırım’ın 2024 yılının Eylül ayından bu yana yaptığı şikayetler ve ısrarlı takibimiz sonucu hazırlanan teftiş raporu, Kırıkkale Adnan Şener Özel Eğitim Uygulama Okulu Müdürü Ünal Dündar’ın çok sayıda suçu işlediğini ve tüm iddiaların sübuta erdiğini ortaya koymuştur.

Teftiş Kurulu raporuna göre:
   •   Ek ders ödemelerinde usulsüzlük yapmış, kamu zararı oluşturmuş, kınama cezası almıştır.
   •   Öğrenciler için çıkan yemeği personele ve aynı binada bulunan başka okulun öğretmenlerine para karşılığı satarak maddi çıkar sağlamış, bu fiilinden dolayı maaş kesimi cezası almıştır.
   •   Herhangi bir RAM veya özel eğitim raporu olmayan öğrencileri usulsüz şekilde okula kaydedip devletin imkânlarını kullandırmıştır.
   •   Çalışanlara hakaret ve mobbing uygulayarak çalışma barışını bozmuştur.

Ünal Dündar, 9 suçlamanın 7’sinden suçlu bulunuyor, 3 aylıktan kesme, 3 kınama ve 1 uyarı cezası alıyor, Teftiş Kurulu raporunda Dündar’ın “yönetici olarak görevine devam etmesi durumunda, soruşturmaya konu davranışlarından dolayı çalıştığı kurumda sağlıklı ve ahenkli çalışma düzenini olumsuz yönde etkileyeceği için yöneticilik görevi üstünde bırakılarak yer değişikliği yapılması” gerektiğini belirtiyor. 

Ancak ne yazık ki, bu fiilleri işlediği belgelenen okul müdürü hakkında yalnızca disiplin cezalarıyla yetinilmiş, idari hiçbir tasarrufta bulunulmamıştır. Daha açık bir ifadeyle; bu kişinin yöneticilik sıfatı hâlâ elinden alınmamış, görevde kalmaya devam etmesine göz yumulmuştur.

Bu noktada sormak istiyoruz: Adaletin terazisi ne zaman bu kadar şaştı?

Disiplin suçlarının sabit olduğu bir yönetici görevine nasıl devam edebiliyor?

Görüyoruz ki, iktidar partisi bir milletvekili, cemaatler, yetkili sendika yöneticileri ve Milli Eğitim Müdürü bu sürece müdahil olmuş, okul müdürünün görevden alınmasına dair teklif edilen kararın değiştirilmesine zemin hazırlamıştır. Yapılan baskılarla bir soruşturma raporu nasıl etkisiz hale getirilebilir? 

Üstelik bu sadece okul müdürü ile sınırlı değil; üyemizin eşi hakkında da asılsız suçlamalar yapılmış, savcılık tarafından "kovuşturmaya yer yok" kararı verilmiştir. Okulda görev yapan bir hizmetli personelin, okul müdürü tarafından yalancı şahitliğe zorlandığını ve mobbinge maruz kaldığını beyan etmesi ise olayın geldiği vahim noktayı gözler önüne sermektedir.

Buradan açıkça sesleniyoruz:
Kamu görevi kişisel menfaat alanı değildir!
Okul, bir kişinin siyasi ve cemaat bağlantılarıyla korunacağı bir alan değildir!
Eğitimde ahlaki çürümeye, liyakatsizliğe ve usulsüzlüğe göz yumulmasına izin vermeyeceğiz!

Eğitim-İş olarak bu hukuksuzluğun sonuna kadar takipçisi olacağız. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz:
   •   İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ve Valiliğe çağrımızdır: Bu kişi derhal görevden alınmalı, hukuki ve idari işlemler eksiksiz uygulanmalıdır!
   •   Aksi halde, Eğitim-İş olarak yasal süreci sonuna kadar işletecek, gerekirse yargıya başvuracak ve kamu vicdanında bu mesele kapanmasın diye mücadelemizi sürdüreceğiz. Eğitimde hakkı, hukuku, adaleti savunmaktan asla geri durmayacağız.

Tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz:
Bu okul müdürü hakkında gerekli idari tasarrufta bulunun. Bu dosya örtbas edilirse, buna göz yuman herkesin sorumluluğunu tek tek teşhir edeceğiz. 

Çocuklarımızın eğitimi, kamu kaynakları ve eğitim çalışanlarının huzuru için geç kalmadan gerekeni yapın!